Son yıllarda büyüyen otomotiv sektörü ile beraber, Türkiye’nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatı da dikkat çekici bir artış göstermekte. Hükümetin ihracatı teşvik eden politikaları ve yerli üretim kapasitesinin yükselmesi, bu artışta önemli bir rol oynamaktadır. 2023 yılının ilk çeyreğinde gerçekleşen bu ihracat artışı, ülkenin ekonomik hedefleri doğrultusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Peki, Türkiye’nin otobüs ve benzeri araç ihracatında kaydedilen bu artışın arkasındaki dinamikler neler? Hem iç pazarı hem de dünya pazarını inceleyerek, bu konudaki detayları aktaralım.
2023 yılında yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin hedefi, otobüs, minibüs ve midibüs ihracatında toplam 10 bin araca ulaşmak. Geçtiğimiz yılın verileri, bu hedefin ulaşılabilir olduğunu gösteriyor. 2022 yılında, Türkiye otobüs ihracatında 8 bin araç gönderimi gerçekleştirmişti. Özellikle Avrupa pazarında artan talep, Türk üreticilerinin dış satımını teşvik eden bir etken. Ayrıca, yurtdışında Türk markalarının bilinirliği ve kalitesi de artarak devam ediyor. Türkiye’nin otobüs ve minivan üretiminde sahip olduğu teknolojik altyapı, bu araçların uluslararası standartlara uygun olarak üretilmesini sağlıyor.
Yerli üretimin artışı, hem istihdama hem de ekonomiye büyük katkı sağlıyor. Otobüs ve minibüs üretiminde kullanılan yüksek teknolojili parçaların çoğu Türkiye’de üretiliyor. Bu, ihracatın artmasına doğrudan etki ediyor. Ayrıca hükümetin destekleriyle girişimcilerin sektöre girmesi teşvik ediliyor. Gelişen teknoloji ile elektrikli otobüs ve minibüs üretimi de ön plana çıkıyor. Bu araçlara olan talep, hem çevre dostu yaklaşımların artması hem de işletme maliyetlerinin düşmesi nedeniyle hız kazanıyor. Üreticiler, bu yeni trende ayak uydurmak için Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yoğunlaşmaya başladı. 2024 yılı için belirlenen hedefler doğrultusunda, elektrikli otobüs üretimi de önemli bir yer tutmakta.
Sonuç olarak, Türkiye’nin otobüs, minibüs ve midibüs ihracatında yaşanan artış, ülkenin ekonomik büyümesine katkıda bulunurken, uluslararası pazarda da daha fazla tanınmasına olanak sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda, bu trendin artarak devam etmesi bekleniyor. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini daha da artırmak için çalışmalara hız kesmeden devam ediyor. İhracatın hedeflenmesi ve desteklenmesi, Türk otomotiv sektörünün uluslararası alanda daha güçlü bir oyuncu haline gelmesi açısından büyük önem taşıyor.