Türkiye’nin gündeminde önemli bir tartışma konusu haline gelen sokak terörü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son basın toplantısında ele alındı. Erdoğan, artan sokak olaylarının sadece birer güvenlik sorunu olarak değil, aynı zamanda toplumsal huzuru bozma çabaları olarak görülebileceğini belirtti. “Sokak terörü, asıl itibariyle soygunları perdelemek amacıyla ortaya atılan bir kurgudur” diyen Erdoğan, bu tür eylemlerin, düzenli ve sistematik bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, sokak terörü ve bunun toplumsal etkileri üzerinden terörle mücadelede yeni bir strateji geliştirileceğinin sinyallerini veriyor. Erdoğan, güvenlik güçlerine terörle mücadelenin güçlendirilmesi talimatını vererek, sokaklardaki huzurun sağlanması adına kararlılık mesajı verdi. “Biz, sokaklarda güvenliği sağlamakla yükümlüyüz. Terörün, masum insanları hedef alarak ortaya koyduğu korkunç yüzü, sadece güvenlik güçlerimizi değil, tüm halkımızı tehdit etmektedir” şeklinde konuştu.
Erdoğan, özellikle son dönemde yaşanan bazı olayların arka planında yatan sebeplere de değindi. “Sokak terörü denilen olgular, aslında büyük bir planın parçasıdır. Şunu anlamalıyız ki, terör başlı başına bir problem değil; bu terörün sunduğu fırsatlarla ayakta kalan ve aslında çoğu zaman ekonomik suçlardan nemalanan bir düzen vardır” ifadelerini kullandı. Söylediği bu sözler, terörün birçok boyutunu ele alan bir perspektif sunarak, toplumların nasıl manipüle edilebileceğine dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Erdoğan, sadece güvenlik güçlerinin değil, tüm toplumun bu tehdide karşı bir araya gelmesi gerektiğini belirtti. “Bu tür bir terör eylemiyle karşılaşan her birey, durumu ilgili makamlara iletme sorumluluğuna sahiptir. Unutmayalım ki, güvenlik sadece polisle sağlanmaz; bu, toplumun her kesiminin birbiriyle dayanışma içerisinde olmasıyla mümkündür” dedi. Toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, vatandaşları, olumsuz durumlarda duyarlı olmaya davet etti.
Erdoğan, yaptığı açıklamalarda ayrıca, sosyal medya ve dijital ortamların da bu tür eylemlerde nasıl kullanıldığını ele aldı. “Sosyal medya platformları, güvenliği tehdit eden bir araç haline gelebilir. Bilgilerin yanlış bir biçimde yayılması, kamuoyunu yanıltabilir” uyarısını yapan Erdoğan, bu konuda hem sosyal medya şirketlerinin hem de kullanıcıların daha sorumlu davranmaları gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı, terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin önemine de vurgu yaptı. “Bu konuda yalnız olmadığımızı bilmemiz lazım. Diğer ülkelerle iş birliği yaparak, sınır ötesinde atılacak adımlarla bu tür tehditlerin kökünün kazınması mümkün. Herkes iş birliği yapmak zorunda” dedi.
Son olarak, Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha yineleyerek, “Hepsinin üstesinden geleceğiz. Güvenlik güçlerimiz her zaman görev başındadır ve bu mücadelede asla yalnız yürümeyecekler” sözleriyle, toplumun huzuru ve güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atacaklarına dair kamuoyuna güvence verdi.
Bu bağlamda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daha önceki konuşmalarında da dile getirdiği gibi, hükümet açısından öncelik, vatandaşların güvenliğini sağlamak ve toplumsal huzuru tesis etmek oluyor. Sokak terörü ve benzeri eylemlerin, yalnızca adli bir mesele olmaktan çıkıp, sosyal ve ekonomik dinamikleri etkileyen bir durum haline geldiği de göz önünde bulundurulmalı. Toplumun her kesimi, bu konuda sorumluluk almalı ve uyum içinde hareket etmelidir.