Ülkücü hareketin kurucusu, Türk siyasetine damga vuran lider Alparslan Türkeş, 4 Nisan 1997 tarihinde vefat etti. Bugün, onun vefatının üzerinden 28 yıl geçti. Bu süre zarfında, Türkeş’in fikirleri ve politik mirası, Türkiye’nin siyasi hayatında önemli bir yer edinmeye devam ediyor. Milliyetçi hareketin, Türk milliyetçiliğinin önderlerinden biri olarak kabul edilen Türkeş, yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir ideolog olarak da hatırlanıyor. Vefatının yıl dönümü vesilesiyle, Alparslan Türkeş ve onun mirası üzerine bir değerlendirme yapmak, Türk milliyetçiliğinin bugünkü durumunu anlamak açısından önemli bir fırsat sunuyor.
Alparslan Türkeş, 1917 yılında Kıbrıs'ta doğdu. Genç yaşta Türkiye’ye göç eden Türkeş, eğitimine Ankara’da başlamış, ardından askeri kariyerine yönelmiştir. 1940’larda Türk milletinin bağımsızlığı ve birliği için çalışmalara katılan Türkeş, 1960 askeri darbesinin ardından siyasi hayata atılmış ve Türkiye’nin siyasi tarihine yön veren liderlerden biri olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucu lideri olarak, 1969 yılında partiyi kurarak Türk milliyetçiliğinin ideolojik temellerini ortaya koydu.
Alparslan Türkeş’in vefatı, sadece kendi partisi için değil, milliyetçi camia için de büyük bir kayıptı. 1970’ler ve 1980’ler boyunca Türk siyasetinde önemli bir figür olarak öne çıkan Türkeş, genç nesil ülkücülerin ilham kaynağı oldu. Özellikle 1980 sonrası dönemde, siyasi ve toplumsal olaylara yönelik duruşu, Türk milliyetçiliğinin şekillendirilmesinde belirleyici rol oynadı. Vefatının ardından, düşünceleri ve ideolojisi, hala genç kuşaklar tarafından benimsenmeye devam etmekte. Bu açıdan, 4 Nisan, sadece bir ölüm yıl dönümü değil, Alparslan Türkeş’in düşüncelerinin ve mücadelesinin yeniden hatırlanması adına bir vesile haline gelmektedir.
Alparslan Türkeş, 1997 yılında vefat ettiğinde, cenazesi büyük bir kalabalık tarafından uğurlanmıştı. Kendi ideolojisine ve liderliğine bağlı olan binlerce kişi, Türkeş’i son yolculuğuna yalnız bırakmamıştı. Bugün de her yıl 4 Nisan’da, Türkeş’in anısına çeşitli etkinlikler düzenlenmekte. Türkiye’nin dört bir yanında ülkücü camianın temsilcileri, Türkeş’in mezarını ziyaret eder, dualar eder ve onun bıraktığı mirası yaşatmak için bir araya gelirler.
Alparslan Türkeş’in mezarı, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Cebeci Asri Mezarlığı’nda bulunmaktadır. Mezarı, onun ideallerine sahip çıkan birçok kişinin ziyaret ettiği önemli bir sembol haline gelmiştir. Bu yıl da anma etkinliklerinin yanı sıra, çeşitli panel ve sempozyumlar düzenlenerek Türkeş’in yaşamı, fikirleri ve Türk milliyetçiliğine katkıları üzerinde durulacaktır. Böyle etkinlikler, genç kuşakların Alparslan Türkeş’i ve onun fikirlerini daha iyi anlamalarına katkıda bulunmaktadır.
28. yıl dönümü vesilesiyle yapılan etkinlikler, yalnızca geçmişi anmakla kalmayıp, gelecek nesillere de önemli mesajlar taşımaktadır. Alparslan Türkeş, Türk milletinin bağımsızlığına, kültürel değerlerine ve ulusal birliğine olan inancıyla, Türk siyasetinde kalıcı bir etki yaratmıştır. Onun idealleri, günümüzde de birçok kişi tarafından yaşatılmakta ve geleceğe taşınmaktadır.
Sonuç olarak, Alparslan Türkeş’in vefatının üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen, bıraktığı miras Türk siyasi tarihinde ve toplumunda hâlâ canlı bir şekilde yer almakta. Onun fikirleri, aynı zamanda Türk milliyetçiliği açısından önemli bir yol gösterici olmayı sürdürmektedir. Her yıl düzenlenen anma etkinlikleri de, Türkeş’in ideallerine olan bağlılık ve saygıyı bir kez daha gözler önüne sermektedir. Türk milletinin birlik, beraberlik ve bağımsızlık temellerinin önemini vurgulayan Türkeş, siyasi bir lider olmasının ötesinde, bir ideolog olarak tarih sayfalarındaki yerini almıştır.